August 21, 2015

Mevlevi semahlarının ilk ışığının parladığı, Osmanlı mimarisinin şaha kalktığı, doğanın çeşitliliğiyle coştuğu apayrı bir değer kenttir Tokat. Değerini ayrıcalıklı coğrafyası, köklü geçmişi ve bunları yaratan halkından alır. Tokat milyonlarca yılda oluşmuş yaylaların, toprağa kök salmış gür ormanların, anaç ırmakların verimliliğini esirgemeyerek uygarlıklar ağırlamış, farklı kültürlerin deneyimlerini özümseyerek ilerlemiştir.

12. ve 13. yüzyıllarda Anadolu’daki en önemli kentlerden biridir. Özellikle kervan yollarının geçtiği bir bölgede yer alması Tokat’ın kısa sürede gelişmesini sağlamış, bu ekonomik gelişme sayesinde yapılan ve günümüze ulaşan yapılar Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini ve ihtişamını günümüze taşımıştır. Tokat, Orta Karadeniz bölümünün iç kısımlarında yer alır. Kuzeyinde Samsun ve Ordu, güneyinde Sivas ve Yozgat, doğusunda Sivas ve Ordu, batısında Amasya ili bulunan Tokat İç Anadolu Bölgesi’ne de komşudur. Kentin MÖ 5500’lere inen bir tarihi geçmişinin olduğu bilinmektedir. MÖ 2000’lerde Hitit egemenliği altında olan bölge Frig, Pers, Kapadokya ve Makedon krallıklarının egemenliği altına girmiştir. MÖ 4. yüzyıl başlarında Pontus, MÖ 1. yüzyılda ise Roma kontrolüne giren bölge 395’te Bizans’a bağlanmıştır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Danişmendli topraklarına katılan bölge 1175 yılında Selçuklulara bağlanmıştır. 1243 Kösedağ Savaşı sonrasında İlhanlı, 1335 sonrası Eretna, 1388’de Kadı Burhaneddin yönetimine giren şehir 1392’de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ankara Savaşı sonrası bir süre Osmanlı idaresinden çıkan bölge 1413’te yeniden Osmanlı yönetimine girmiştir. Dünya tarih sahnesinin efsanevi isimleri Romen Diogenes ve Eşak (Romanya) Krallığı Prensi III. Vlad, nam-ı diğer ‘Kazıklı Voyvoda’ (Kont Drakula) da Tokat’ta izler bırakan isimlerdir.

Peki ‘Tokat’ ismi nereden gelir? Farklı uygarlıkların izlerini taşıyan birçok ilimiz gibi Tokat’ın da etimolojisine dair farklı anlatılar vardır. Bazı kaynaklar şehrin ismini bir dönem orada yaşayan ‘Togayıt Türkleri’nden aldığını söyler, Öte yandan yine Türkçe de surlu kent anlamına gelen ‘Tohkat’ teriminden türemiş olduğu öne sürülür. 13. yüzyılda Türk halk diliyle yazılmış Tarih-i Al-i Danişmend’in iki nüshasına göre ise Tohiya, Toqia, Tokia, Dokia olarak geçen kent adı, üçüncü nüshada Tokat sözcüğüne dönüşmüştür. Kentin adı Arapçaya Dokat, Osmanlı Türkçesine Tokat olarak yerleşmiştir.